Yaşam

Tarihte İnsanlardan Alınan ve “Artık Yok” Dedirten Garip Vergiler (Ama Hâlâ ÖTV Değil!)

Başlangıçta hediye-bağış adı altında toplanan vergiler, Orta Çağ’ın sonlarından itibaren hayatımıza girmiştir. Devleti ayakta tutan değerli bir gelir kaynağıTarih boyunca varlığını koruyan bu konuda halkın sosyal hayatına müdahale eden bazı devletler vardır.

“Hepsi bu değil!” Eskiden insanlar bu vergileri veriyormuş gibi bir tepki mi verdiler yoksa şimdi biz mi tuhaf oluyoruz? Gelin bu sorunun cevabına birlikte karar verelim.

Elbette idrarın değerli olduğunu biliyoruz. Tamam, ama vergi?

Antik Roma’da amonyak içerdiği için İdrar çok değerliydi. Öyle ki temizlik ve hijyen için sıklıkla başvurdukları idrarı, kirleri temizlemek, dişleri temizlemek ve hatta beyazlatmak için kullanmışlardır. Ve tabi ki devlet her derde deva olan bu idrara vergi koyuyor!

Bugün bize iğrenç gelen idrarı biz hiç düşünmeden sifonla çekerken Romalılar o dönemde bunu bir ticaret aracı olarak kullanmışlardır. Roma’da İmparator Vespasian umumi tuvaletlerdeki idrar ticaretinden haberdardı ve bu idrarları vergilendirmeye karar verdi. “ para kokmaz“Anlam” Pekunya olmayan olet1. yüzyılda getirilen idrar vergisi sonucunda ortaya çıkan ünlü bir kelimedir.

Bugün sakaldan vergi alınsaydı, eminiz ki ülkede birden fazla erkek sakalsız gezerdi.

Avrupa tarihi genellikle garip vergileriyle bilinir. O dönemlerde herkes bıyık ve sakal bıraktıktan sonra yöneticiler vatandaşlara sakal vergisi getirdiler. 1535’te VIII. Henry bu vergiyi uygulamaya koydu. Vergi oranı ise sakal sahibinin toplumdaki seviyesine göre artıyor ya da azalıyordu. Ve tabii ki Sakallı Henry bu vergiden muaftı!

Avrupa menşeili Rus hükümdarı Büyük Peter de 1698’de sakal vergisi getirdi. Ama onun nedeni çok farklıydı. Herkes tarafından terk edilen sevimli Peter, diğer ülkeler tarafından geri kalmışlığın sembolü olarak tanındığını düşündü.

Bugün alırken fiyatına baktığımızda iki kere düşündüğümüz yemeklik yağ için vergisi zamanında ödeniyor.

Bu garip vergi eski Mısır’da alınıyordu. Firavunlar, iş tebaasından vergi almaya geldiğinde böylesine garip bir sistem geliştirdiler. O zamanlar Mısır’da, tahıldan biraya taşınan her şey için vergilerin ödenmesini sağlamakla görevli bir din bilginleri ordusu görevlendirilmişti.

Dahası, yemeklik yağın yeniden kullanılması ters etki yaratıyordu. Bu ordu, yemeklik yağın tekrar kullanılıp kullanılmadığını görmek için konutları arayacak. Bunun gibi “petrol” vergisiTarihte uygulanan garip vergi listesinden nasibini aldı.

Birçok pencere, büyük bir konut anlamına geliyordu. Evinizde çok fazla pencere varsa, o dönemlerde İngiltere’de vergi ödemek zorunda kalmanız kaçınılmazdı.

Aslında bu vergi vatandaşın zenginliğiyle ilgili bir öngörüydü. 1696’da İngiltere’de uygulamaya konulan bu sistemde, daha çok pencere, daha büyük bir mesken anlamına geliyordu. Bundan dolayı mal sahibi daha az pencereli daha küçük bir konuttadaha fakir veya evsiz bir insandan daha fazla vergi ödemek zorunda kalacaktı.

Teoride mantıklı değil. Ancak uygulamada planlandığı gibi sorunsuz sonuçlar veren bir sistem olmadı. Çünkü insan çeşitlidir. duvar tabanlı açıklıklariçin vergilendirilir.

Bazı insanlar vergi ödememek için pencerelerini kapattı. Bu da yetersiz ışık ve havalandırmaya neden olunca bu kez insanlar bundan hoşlanmaz. Tifüs, çiçek hastalığı ve kolera gibi hastalıklardan öldüler.1851 yılında bu garip vergi tarih sahnesinden silinmiştir.

Memenin bile vergisi var! Hindistan’da “Mülakaram” adı verilen bu vergi, sadece alt sınıf kadınlardan alınıyordu.

Hassas Görüntü

Bir zamanlar Hindistan’ın Kerala eyaletindeki yöneticiler tarafından alınan göğüs vergisi, alt sınıf kadınlar toplum içinde kendilerini örtmek istediklerinde alınıyordu. Oldukça küçük düşürücü olan bu vergi için vergi memurları yoksul mahallelerdeki kadınları inceliyor, Vergiyi de meme büyüklüğüne göre hesapladılar.

Bir efsaneye göre bu vergi aynı zamanda bir protestoyu temsil eder. neredeyse iki yüz yıl önce Cherthala Kasabasındavergi memurları tarafından yapılan inceleme sırasında Nangeli Kadın isimli bir kadının göğüslerini kesip vergi memurunun önüne attığı söyleniyor. Bu protesto Nangeli’nin hayatına mal olsa da, vergileri sonlandırma etkisi olduğu açık.

Yine de çoğumuzun bugün ödemek zorunda kalacağı “bekârlık” vergisi.

Türkiye’de uygulanması talep edilen bu vergi, Cumhuriyetin ilk yıllarında getirilmiştir. Yozgat Milletvekili Süleyman Sırrı Bey’in bekar erkeklerden vergi alınmasına ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne teklif sunmasıyla ortaya çıktı. Ancak Kurtuluş Savaşı sırasında ülkede azalan nüfusu artırmak amacıyla hazırlanan bu vergi çıkarılmadı.

Hatta bu önergeye tepki gösteren kronik bekar Hüseyin Rahmi Gürpınar, “Evli değilim , Evlenmeyi de düşünmüyorum, bekarlığın bedeli ne olursa olsun geri çekilmeye hazırım.söz konusu.

Vergiler toplumsal şartlara göre değişiklik göstermiş ve günümüze kadar gelmiştir. Farklı koşullar nedeniyle, bu vergilerin çoğu bugün bize komik gelebilir. Ama o dönemin kurallarına göre yorumladığımızda “Saçma” da olsa hepsinin bir açıklaması var.

Kaynaklar: Verginin Tarihsel Gelişimi, Akademi, Dergiler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
-
Başa dön tuşu